Friday, September 27, 2013

IKEA: evimizin her şeyi!




ikea evimizin her seyi 1




İki haftadır tatildeydim.


Haziran ayında Türkiye'de iki hafta geçirdiğim için bu sefer hiçbir plan-program yapmadan, sabah akşam tembelleşir, evde bol bol zaman geçirir, bol bol kitap okur, uyur, yer, içerim diyordum; olmadı.


Gerçi -evde olduğum sürece- tembelleşmenin dibine vurdum, iki haftada tek bir gönderi yapmayacak kadar tembelleştim ama hiç de düşündüğüm gibi geçmedi bu iki hafta.


Başa sarayım.



Efenim, biz kirada oturuyoruz.


Her ay -çok afedersiniz- eşek yüküyle para ödüyoruz elli metre kare + üç metre kare balkonlu bu eve.


Yaşadığımız ev, Polonya standartları göz önünde bulundurulduğunda gayet güzel, hoş, iki kişi + iki kedi için ideal vs. ama her ay banka hesabımızdan çat! diye giden hayli kabarık bir meblağ görmek bildiğin sinirimi bozuyordu.


Geçenlerde, sushi gecemizi birlikte gerçekleştirdiğimiz, çok cici-yakın bir kız arkadaşım bana biraz heyecanlı, biraz yorgun, azıcık bıkkın bir şekilde ''ev kredisi'' için beklediklerini, en nihayet koşturmaca-evrak vs. işlemlerinin bittiğini, evi aldıkları, siteyi inşa eden firmanın ne kadar güvenilir olduğunu, satış ofisinin ne kadar iyi hizmet verdiğini, ne kadar ilgili olduklarını  anlatınca, şakayla karışık ''Eee, bende alayım o zaman bir ev, komşu olalım seninle'' diye takıldım :)


Bu konuşmadan bir kaç gün sonra, öğle yemeği için ofisin karşı çaprazında bulunan alışveriş merkezine gittiğimde, bahsettiği firmanın tanıtım-satış ofisini görünce girdim içeri.


Dedim ''merabayın, ben geldim'' :)


Şu an yürüttükleri 4 ayrı projeleri varmış, maketlere baktım, broşürleri inceledim, aradığım şartları söyledim, numaramı ve mail adresimi bıraktım.


Ertesi gün aradığım şartları taşıyan 5 ayrı dairenin tüm detayları mail kutumdaydı :)


''Eh, madem bir işe başladım, zamanımı harcadım, aynı zamanda o insanların da zamanlarını/emeklerini aldım bari bir gidip göreyim'' dedim; gittim-gördüm.


Arkadaşıma komşu olmuyorum ama başka bir projeden, çok cici bir evi çok beğendim; alıyorum :)


Hiç hesapta yokken ev sahibi oluyorum iyi mi? :)



Evle birlikte kapalı garajda da hatırı sayılır bir indirim sağlayınca bari garajı da alayım dedim.


Açık garaj ücretsiz ama Polonya'nın kışı düşünüldüğünde kapalı garaj fikri insana sımsıcacık, pek şirin geliyor :)


Sonracığıma, madem garaj alıyorum, kendime bir de araba alayım dedim :)

Bahanem de hazır kendime; evin orada tramvay hattı yok. Her gün otobüsle işe gidip gelmek çok zor olur :)


Sonracığıma, ''Amaaaaan, bi' daha mı gelicem dünyaya? Yeni eve yeni eşya yakışır!'' dedim.


Gittim notere, karşılıklı anlaşmayı imzaladık firma ile, giriştim mobilya ve ev eşyası bakma işine.


Girişmez olaydım! Aman allaaaam!


Bu mobilya, ev eşyası, yapı merkezi vb. tükkanlarının hepsi ya sayı saymayı bilmiyorlar ya da hiç dayak yememişler!


Ne bu fiyatlar? :/ :/ :/


Yanlış anlaşılma olmasın diye fiyatları TRY üzerinden vereyim size.


Bir ''L'' diye tabir ettiğimiz, salona koyacağım koltuğun fiyatı beş bin lira mı olur arkadaş?


Tek koltuktan bahsediyorum, takım-makım değil.


Daha bunun yan koltukları var, sehpası-pufu var, kitaplığı var, sonracığıma halısı var-perdesi var; al sana on beş bincik! Elektronikler hariç.


Arabamı alırım ben o paraya :)


Bir kaç tükkan gezdik, bir iki yapı market gezdik derken soluğu IKEA'da aldık.






IKEA...


''I'' ile başlayanından... İKEA değil.


Asdfghjkjhgfdsasdfghjkl


IKEA'ya sap.ıklık derecesinde bağımlı olup,  ''Geçen hafta sonu yine İ-KEA'daydık şekerim'' diye başlayan -ahah, afedersiniz demiycem bu sefer- malları görünce... ''IKEA olmasın o? Yok biz İKEA'daydık'' diyorsan kesin Çin malı/çakma IKEA'dır o'' demek istiyorum  :)))


Ney-se... :)




IKEA'ya gittik efenim.


Zaten her yıl katalog yollarlar. Aile kartımız-üyeliğimiz de vardır. Ama çok nadir gider, gerçekten uygun fiyata-ihtiyacım olan bir parça bulur ve sadece onu alır-dönerdim.


Bu sefer sabah girip, akşam çıkmak şartıyla neredeyse üç günümüzü sadece IKEA'da geçirdik.


(Tek bir parça almadan çıktığım için kendimle gurur duyuyorum)


Baktım en uygun fiyatlar IKEA'da; sloganlarının hakkını verip ''evimizin her şeyi'' yapmaya karar verdim :)


Haggaten, en ucuz ürünler IKEA'da :) Ne diye gidip başka markalara/ürünlere çuvalla para dökeyim?


Nasılsa her ürünü 5 ila 20 yıl arasında garantili, bir şey olursa gider değiştiririm. Her ürün bir setin-serinin parçası olduğu için aklıma bir şey gelirse gider alır eklerim; yeni aldığım parça sırıtmaz :)



Neyse efenim, sizinle IKEA maceramızdan bir kaç kare paylaşmak istiyorum.


Yukarıdaki fotoğraf menülerinden, o tatlı ne idiyse tadı hala damağımda :)


Bir sonraki gidişimde adını-sanını not edip, tarifi bulup yapacağımdır.


Elmalı turtası da şahaneydi. Kahvesi de ''eh işte!'' idi :)






Şimdi, oluşturmaya karar verdiğim okuma köşemi paylaşacağım.






ikea evimizin her seyi 2






Budur :)


Sallanan koltuğu test ettim-bir onayladım ki, İsviçreli bilimadamları görse ağızları açık kalır, gözlük camları çatlardı  :)


Koltuk şahane; ergonomik, eriprostik, kolleroptik ve de fantastik :)


Üstteki iki kelimenin kaynağı totom olup başka bir anlama geliyorlarsa bana söyleyin :) Bilmemek değil, öğrenmemek ayıptır ne de olsa :)


Koltuğa oturduğum an sırtımı, belimi ve de başımı-ensemi desteklediğinden hoşuma gitti.


''Benımlesın!'' dedim ve alınacaklar listesine ekledim. Rengine henüz karar vermedim :)


Koltuk ne kadar sallananından da olsa, ayak uzatacak bir puf lazımdı, o da takımında var zaten.


Arkadaki kitaplık beni benden aldı. Her ne kadar benim o rafları doldurmam en iyi ihtimalle beş yılımı alacak olsa da ben sevdim ya; benimdir! :)


Aydınlatmaları da sevdim ama ben bu kareye almamış olduğum tepedeki lambaları daha çok sevdim.


Okuma lambası zaten bir içim su.


Bu seti böyle komple alıyorum -işşalla! :)






Sonracığıma...


Futmak! :)






ikea evimizin her seyi 3






Mutfak işi zor iş :)


Hazır set satıyorlar -ekonomik görüneninden- ama o hazır set bizim mutfakta ''at çüküne kelebek konmuş'' gibi görüneceğinden IKEA'dan bir uzman arkadaşın totosunu kaldırıp evimize gelmesi, ölçüleri alıp, elektrik-su sistemini, priz yerlerini ve de beyaz eşyaları göz önünde bulundurarak proje hazırlaması ve gelip monte etmesi gerekiyor.


Az tuzlu olacak ama mutfağa girdiğimde ''Oh be!'' demek istiyorum. Ne kadar kullanışlı olursa mutfakta geçireceğim zamanı o kadar eğlenceli ve de ''lezzetli'' kılar diye düşünüyorum.


21 numaranın rengini sevdim. Mutfak bankosu da yakından bakıldığında çok cici.


Son anda karar değiştirmezsem bu da ''Benımla'' :)






Gelelim yemek masası olayına.


Burada -kusura bakmayın- diyeceğim.


Salonun bir köşesinde kocaman yer kaplayan bir masa, dört/altı sandalye, bir vitrin kadar sinirime dokunan başka da bir şey yoktur herhalde.


Sevmiyorum.


Yemek masası dediğin, -adı üstünde- yemek-içmek için kullanılır. Kocaman yer kaplayıp, süs eşyası niyetine köşede dursun diye alınmaz.


O sebeple yemek odası istemedim, yemek odası takımlarına bakmadım bile.

Pratik-yer kaplamayacak masa/sandalye arayışına girdim ve -şimdilik- şöyle bir çözüm buldum.






ikea evimizin her seyi 4






Masaysa masa; sekiz kişiye ziyafet verebilirim :)


İstediğim amaca uygun kullanabilirim. Mutfaktan salona, salondan balkona taşıyabilirim.


Kullanmadığımda kapatabilirim ve yarım metre karelik bir alan kaplar :)

Buna uygun katlanan sandalyeler de budum...daha ne olsun?


Üç tane de çekmecesi var, ne istersem doldururum içine.


Bence çok iyi de olur, pek güzel de olur, mis gibi olur yani :)






Perde olayına en son gireceğimdir.


Baktım, gördüm, fikir edindim seçeneklerim hakkında :)







ikea evimizin her seyi 5




Yoruldum :)


Hemen toparlayıp bitireyim gönderiyi :)


Salon, yatak odası takımı, banyo dolapları derken altı yüz küsur fotoğraf çekmişim :)


Ayda iki IKEA gönderisi yapsam kaç yıl götürür beni siz hesaplayın :)






Banyo baktık sonra.


IKEA'da benim istediğim ''banyo'' olmadığı içim istikameti başka bir gün OBI'ye ve Castorama'ya çevirdik.


Türkiye'de Castorama ve OBI var mı bilmiyorum.


Varsa ne ala, yoksa bizdeki Koçtaş veya Bauhaus'ın aynısının tıpkısı işte :)


Orada çok beğendiğim banyolar buldum :)


Meselam;







ikea evimizin her seyi 6




Böyle bi' banyo bence çok güzel olabüle :)


Banyo konusunu kafamda netleştirmedim ama genel olarak ''açık renk'' kullanmak istediğime ve de banyoda küvet istemediğime eminim :)


Böyleyken böyle işte.




Ne zaman taşınıyorsun? diye soracak olursanız; inanın bilmiyorum :)

Kendimi hiç sıkıntıya sokamam


Amaaaa...


Benim sağıma-soluma da belli olmaz :)


Son anda, içime sinmeyen bir durum söz konusu olursa anlaşmayı yakar, notere, çevirmene ve de peşinata saydığım paraya ''Başımın gözümün sadakası'' gözüyle bakar, gidip Avustralya'ya da yerleşebilirim :)


Hayat benim, keyif benim! :)))






Biliyorum ki; ev-bark sahibi olacağım için can-ı gönülden sevinen arkadaşlarım olacaktır.


Onların samimi sevinçlerine peşin peşin teşekkür edeyim :)))


Kalp kalp kalp :)






''Neden taşınmadan yazdın? Nazar değer, göz değer'' diyenler de çıkacaktır.


Gözü olanın gözü çıksın be! :) Tü-tü-tü! Kırk bir kere maşşallaaaa bana! :)))


Değil mi ama? :)



Başka bir ihtimal daha var-MIŞ :)

Bunu da geçen gün ''kuzum''la 7.5 saat süren -yazıyla yedi buçuk saat- Skype görüşmemiz sırasında fark ettik :)


O ihtimale karşı, bu gönderimi yine kuzum'dan öğrendiğim ve üç gündür dilime doladığım cümleyle bitiriyorum.


ÇEKEMEYEN (varsa) ANTEN TAKSIN!


Asdfghjklkjhgfdsasdfghjklkjhgfdsa


Seviyorum seni Lou'm! :)


Görsel: Sahibinin sesi - Sittirella marka




No comments:

Post a Comment