Saturday, September 28, 2013

Yeni Toshiba Satellite S-Serisi



yeni toshiba satellite s serisi 1Yeni Toshiba Satellite S-serisi ince, modern ve dokunmatik tasarımıyla gelişmiş eğlence özellikleri sunuyor 


Seçkin alüminyum görünüm ve buz mavisi kaplama ile geliştirilmiş multimedya ve ses özellikleri ve HD dokunmatik ekran bir arada


TNB Bilgisayar ve Görüntü Sistemleri A.Ş taşınabilir bilgisayar kullanırken aynı zamanda heyecan verici bir multimedya deneyimi arayan tüketicileri hedefleyen yeni Satellite S-serisi yüksek performanslı notebookları tanıttı. Bu tam donanımlı eğlence bilgisayarları serinin diğer tasarım unsurlarını taşıdığı gibi seçkin alüminyum alaşımlı buz mavisi metal kaplamaları ve dokunmatik ekranı göz alıyor. Şık, parlak çerçeveli tiled klavye ve mat tuşlara ilave olarak beyaz LED aydınlatma karanlık ortamlarda metin yazımını ve menü navigasyonunu kolaylaştırıyor; böylece yeni Satellite S-serisi şık görünümü ve kullanışlılığı bir arada sunuyor.

á la carte Eğlence Özellikleri (Eğlence Özelliklerinde Farklı Seçenekler)


Toshiba Bilgisayar ve Görüntü Sistemleri Türkiye Distribütörü TNB A.Ş. Genel Müdürü Aytaç Biter yaptığı açıklamada, “Toshiba bir kez daha Satellite S-serisinde tüketiciye geniş konfigürasyon seçenekleri sunmaya yönelik olan sözünü tutuyor.S50, S50D, S50t ve S50Dt modelleri daha hızlı çalışan ve daha hızlı yanıt veren Intel® HD veya NVIDIA® grafik işlemci seçenekleri ile sunuluyor. Yüksek performanslı CPU’lar tarafından güçlendirilen S70, S70D, S70t ve S70Dtmodelleri üstün multimedya deneyimi sağlıyor. Düşük güç tüketimli ULV işlemci sayesinde bu cihazı yalnızca 24 mm kalınlığında üretmeyi başardık. Dokunmatik ekranlı modeller ise Windows 8 işletim sisteminin tüm nimetlerinden faydalanmak isteyen kullanıcılar için ideal.” dedi.


Dokunmatik ekranın kullanışlılığı aynı bir akıllı telefon ya da tablet kullanımındaki gibi notebook’u yönetmeyi ve navigasyonu son derece kolay ve sezgisel hale getiriyor. Tüm modeller bilgisayar tabanlı eğlencenin keyfini çıkarmak için Onkyo stereo hoparlörler ve DTS Studio Soundses yükseltme gibi müzik dinlerken ya da film izlerken sıra dışı bir deneyim sağlayan gelişmiş özelliklere sahip. LED arka aydınlatmalı Düz Full HD genişekran¹ ve opsiyonel Blu-ray Disc™ sürücüsü üstün görüntü kalitesini garantiliyor. İlave olarak, cihazı daha hafif ve daha taşınabilir hale getirmek isteyenler için Optik Disk Sürücüsü (ODD) bulunmayan seçenekler de mevcut.


Çoklu işlem yapmak çok daha kolay


Tam donanımlı bir multimedya ve eğlence cihazı olmasının yanı sıra Satellite S-serisi cihazlar geniş bağlantı seçeneklerine de sahip. Alışılagelmiş bağlantı girişlerine ilave olarak notebook kapalıyken bile taşınabilir cihazları şarj edebilmeye yarayan Toshiba Uykuda Şarj özellikli USB 3.0 girişinin yanı sıra Intel® CPU içeren S-serisi modeller Wi-Fi Certified Miracast™ özelliğine de sahip. Bu yeni ve standart hale getirilmiş teknoloji sayesinde kullanıcılar multimedya içeriklerini bir mobil telefondan bilgisayara ya da bir bilgisayardan uyumlu bir televizyona kablosuz olarak aktarabilecekler. Böylece, içerikleri arkadaşlar ya da aile ile büyük ekranda seyrederek paylaşmak son derece kolay ve zevkli hale gelecek. 


Çoklu işlem yani “Multitasking” yeni Satellite S-serisi cihazlar için sorun olmaktan çıkıyor. Opsiyonel geniş 1 TB HDD ile entegre flaş 8 GB SSD’yi bir araya getiren Hibrid HDD sayesinde uygulamalar son derece hızlı başlıyor. Ayrıca tüm S-serisi modellerde ön yüklemesi yapılmış olan Toshiba Split Screen Ekran Yazılımı sayesinde çok sayıda aktif pencere geniş ekranda hem otomatik, hem de düzenli bir şekilde görüntülenerek çoklu işlemle çalışmayı eğlenceli bir deneyim haline getiriyor.


Toshiba Satellite S-serisi Özellikler


·        39.6 cm (15.6”) ve 43.9 cm (17.3”) düz HD ekran veya düz Full HD arka aydınlatmalı geniş ekran display; opsiyonel yansıma yapmayan ekran, opsiyonel dokunmatik ekran


·        İşlemciler: S50, S50t, S70, S70t (tbc): 3. veya 4.Nesil Intel® CPU veya ince ULV CPU (15.6”); S50D, S50Dt, S70D, S70Dt (tbc): AMDE serisi veya Dual ve Quad Core A serisi 


·        Grafik işlemciler : S50, S50t, S70, S70t (tbc): Shared Intel® HD 4000 grafik işlemci veya Optimus™ teknolojisi Ge Force® GT 740M’yekadar adanmış NVIDIA® grafik işlemci ve 2 GB’a kadar VRAM; S50D, S50Dt, S70D,S70Dt (tbc): Paylaşımlı veya AMD Radeon™ HD 8650G’a kadar adanmış grafik işlemci, 1 GB V RAM’a kadar


·        1 TB GB HDD’ye kadar depolama veya 8 GB SSD  ile Hibrid 1TB GB HDD


·        WiFi® sertifikalı Mira Cast 1x USB 2.0, 2x USB 3.0 (1 Toshiba USB Uykuda Şarj özelliği ile), HDMI®-çıkış, opsiyonel Bluetooth® v4.0


·        Ses: DTS Studio Sound™ ile 2adet Onkyo stereo hoparlör


·        Renkler: Seçkin  alüminyum alaşımlı buz mavisi metal kaplama


·        DVD, BD-ROM sürücüsü veya ODD olmayan seçenekler


·        OS: Windows 8 (64bit)


Toshiba ürünleri Türkiye Distribütörü TNB A.Ş. Hakkında


TNB Bilgisayar ve Görüntü Sistemleri A.Ş., Toshiba’nın notebook, tüketici elektroniği ürünleri, depolama birimleri ve aydınlatma sistemlerinin Türkiye distribütörlüğünü 1996 yılından beri yapmaktadır. Özellikle çevre konusundaki hassasiyeti ile tanınan ve kendi sınıfında en çevreci ürünlere imza atan Toshiba, çevre dostu yeni LED TV modelleri, LED ekranlı notebookları ve yeni LED lambaları ile daha az enerji tüketimi sağlarken, daha uzun kullanım ömrü, daha iyi görüntü, daha sağlıklı işve eğlence ortamı sunmaktadır. En yenilikçi ürünleri tüketici ile buluşturmaya devam eden TNB Bilgisayar ve Görüntü Sistemleri A.Ş, 2011 yılında ilk gözlüksüz3D notebook’u, 2012 yılında ise Gözlüksüz 3D TV’yi tüketicinin beğenisine sunmuştur. TNB A.Ş. teknolojide araştırmanın ve yeniliklerin bitmeyen bir yol olduğu felsefesi ile bir çok konuda ilkleri gerçekleştirmeye devam etmektedir. Bölgesindeki ülkeler arasındaki en başarılı distribütör ödülünü 1996’dan beri defalarca kazanan TNB Bilgisayar ve Görüntü Sistemleri A.Ş. kırdığı dünya rekorları ve satış başarıları ile ivmesini arttırarak yoluna devam etmektedir.3.000’e yakın uzman bayisi ve değer katan iş ortakları ile beraber daha nice başarıları hedeflemektedir.


www.toshibatr.com


Facebook:https://www.facebook. com/toshiba.tnb

Twitter: 
http://twitter.com/Toshibatnb

Google + : 
https://plus.google.com/u/0/b/ 104693628693372542952/
104693628693372542952/posts

Pinterest: 
http://pinterest.com/ tnbtoshiba/


http://www.youtube.com/user/ tnbtoshiba



KANELON KÖFTE





kanelon kofte 1




KANELON KÖFTE

 Toplumumuzda köfte genel olarak çok sevilir. Birçok yöremize ait meşhur köfte tariflerimiz vardır. Köftenin güzel olmasının püf noktası önce kıyması sonrada çok iyi bir şekilde yoğrulması ve dinlenmesidir. Ben annemden öğrendiğim klasik kuru köfte tarifini kullandım Sizler kendi sevdiğiniz köfte tarifinizi kullanabilirsiniz.

Köfte, Kanelon kalıpları  içinde püre ile çok şık ve lezzetli oldu. Ben mantar dolması, roka,domates eşliğinde servis yaptım.  Kanelon kalıplarını Eminönü' n den pasta malzemeleri satan dükkandan aldım. Bu kalıplarla milföyden tatlı veya tuzlu değişik tarifler de çalışabilirsiniz.










·         MALZEMELER:


·          yarım kilo kıyma


·          1 adet kuru soğan


·          1 adet yumurta


·         bir tutam maydanoz


·          1-2 diş sarımsak


·          1-2 dilim bayat ekmek içi


·          tuz- karabiber-kimyon


·          PÜRE İÇİN:


·          5-6 adet patates


·          2 yemek kaşığı tereyağı


·         yarım su bardağı süt ( Patateslerin cinsine göre süt ekleyebiliriz.)


·          tuz-karabiber


·          Ve kanelon kalıpları


·          KIZARTMAK İÇİN :


·          Sıvı yağ


·         ARZU EDERSENİZ  KÖFTELERİ  ÖNCE YUMURTAYA SONRA GALETA UNUNA BULAYIP KIZARTABİLİRSİNİZ. ORİJİNAL TARİF ÖYLEYDİ AMA BEN BU ŞEKİLDE YAPTIM.


·         YAPILIŞI:


·          Püre için patatesleri soyalım ve haşlayalım.


·         Sıcakken ezelim.


·         İçine tereyağını,sütü ve baharatlarını ekleyelim ve kısık ateşte kıvam alana değin pişirelim.


·         Pütürsüz bir püre olmalıdır.


·         Köfte malzemelerini güzelce yoğuralım.


·         Limon büyüklüğünde bezeler koparalım.


·         Ve uzun şekil verelim.


·         İçli köfte yapar gibi kalıbı köftenin içine geçirelim ve elimizle köftenin kalıbın şeklini almasını sağlayalım. (Veya sizin kolayınıza nasıl gelirse öyle şekil verebilirsiniz.)


·         Kızgın yağda köfteleri kızartalım.


·         Köftelerin ilk sıcaklığı çıktığında kalıptan çıkarmaya çalışalım.


·          Bunun için zedelemeden sivri bir bıçak ucunu köftelerin kalıptan ayrılmasını kolaylaştırmak için kullanabiliriz.


·         Püreyi ister krema torbasına koyalım ister bir kaşık yardımıyla köftelerin içine dolduralım.


·         Ben 6 adet kanelon kalıbı aldım,kızartırken her köfteye 1 kalıp kullanıyoruz.


·         Kalıplarınız yetmezse kızarttıktan sonra tekrar kalıba köfte sarıp kızartabilirsiniz.



·         AFİYE OLSUN


Friday, September 27, 2013

IKEA: evimizin her şeyi!




ikea evimizin her seyi 1




İki haftadır tatildeydim.


Haziran ayında Türkiye'de iki hafta geçirdiğim için bu sefer hiçbir plan-program yapmadan, sabah akşam tembelleşir, evde bol bol zaman geçirir, bol bol kitap okur, uyur, yer, içerim diyordum; olmadı.


Gerçi -evde olduğum sürece- tembelleşmenin dibine vurdum, iki haftada tek bir gönderi yapmayacak kadar tembelleştim ama hiç de düşündüğüm gibi geçmedi bu iki hafta.


Başa sarayım.



Efenim, biz kirada oturuyoruz.


Her ay -çok afedersiniz- eşek yüküyle para ödüyoruz elli metre kare + üç metre kare balkonlu bu eve.


Yaşadığımız ev, Polonya standartları göz önünde bulundurulduğunda gayet güzel, hoş, iki kişi + iki kedi için ideal vs. ama her ay banka hesabımızdan çat! diye giden hayli kabarık bir meblağ görmek bildiğin sinirimi bozuyordu.


Geçenlerde, sushi gecemizi birlikte gerçekleştirdiğimiz, çok cici-yakın bir kız arkadaşım bana biraz heyecanlı, biraz yorgun, azıcık bıkkın bir şekilde ''ev kredisi'' için beklediklerini, en nihayet koşturmaca-evrak vs. işlemlerinin bittiğini, evi aldıkları, siteyi inşa eden firmanın ne kadar güvenilir olduğunu, satış ofisinin ne kadar iyi hizmet verdiğini, ne kadar ilgili olduklarını  anlatınca, şakayla karışık ''Eee, bende alayım o zaman bir ev, komşu olalım seninle'' diye takıldım :)


Bu konuşmadan bir kaç gün sonra, öğle yemeği için ofisin karşı çaprazında bulunan alışveriş merkezine gittiğimde, bahsettiği firmanın tanıtım-satış ofisini görünce girdim içeri.


Dedim ''merabayın, ben geldim'' :)


Şu an yürüttükleri 4 ayrı projeleri varmış, maketlere baktım, broşürleri inceledim, aradığım şartları söyledim, numaramı ve mail adresimi bıraktım.


Ertesi gün aradığım şartları taşıyan 5 ayrı dairenin tüm detayları mail kutumdaydı :)


''Eh, madem bir işe başladım, zamanımı harcadım, aynı zamanda o insanların da zamanlarını/emeklerini aldım bari bir gidip göreyim'' dedim; gittim-gördüm.


Arkadaşıma komşu olmuyorum ama başka bir projeden, çok cici bir evi çok beğendim; alıyorum :)


Hiç hesapta yokken ev sahibi oluyorum iyi mi? :)



Evle birlikte kapalı garajda da hatırı sayılır bir indirim sağlayınca bari garajı da alayım dedim.


Açık garaj ücretsiz ama Polonya'nın kışı düşünüldüğünde kapalı garaj fikri insana sımsıcacık, pek şirin geliyor :)


Sonracığıma, madem garaj alıyorum, kendime bir de araba alayım dedim :)

Bahanem de hazır kendime; evin orada tramvay hattı yok. Her gün otobüsle işe gidip gelmek çok zor olur :)


Sonracığıma, ''Amaaaaan, bi' daha mı gelicem dünyaya? Yeni eve yeni eşya yakışır!'' dedim.


Gittim notere, karşılıklı anlaşmayı imzaladık firma ile, giriştim mobilya ve ev eşyası bakma işine.


Girişmez olaydım! Aman allaaaam!


Bu mobilya, ev eşyası, yapı merkezi vb. tükkanlarının hepsi ya sayı saymayı bilmiyorlar ya da hiç dayak yememişler!


Ne bu fiyatlar? :/ :/ :/


Yanlış anlaşılma olmasın diye fiyatları TRY üzerinden vereyim size.


Bir ''L'' diye tabir ettiğimiz, salona koyacağım koltuğun fiyatı beş bin lira mı olur arkadaş?


Tek koltuktan bahsediyorum, takım-makım değil.


Daha bunun yan koltukları var, sehpası-pufu var, kitaplığı var, sonracığıma halısı var-perdesi var; al sana on beş bincik! Elektronikler hariç.


Arabamı alırım ben o paraya :)


Bir kaç tükkan gezdik, bir iki yapı market gezdik derken soluğu IKEA'da aldık.






IKEA...


''I'' ile başlayanından... İKEA değil.


Asdfghjkjhgfdsasdfghjkl


IKEA'ya sap.ıklık derecesinde bağımlı olup,  ''Geçen hafta sonu yine İ-KEA'daydık şekerim'' diye başlayan -ahah, afedersiniz demiycem bu sefer- malları görünce... ''IKEA olmasın o? Yok biz İKEA'daydık'' diyorsan kesin Çin malı/çakma IKEA'dır o'' demek istiyorum  :)))


Ney-se... :)




IKEA'ya gittik efenim.


Zaten her yıl katalog yollarlar. Aile kartımız-üyeliğimiz de vardır. Ama çok nadir gider, gerçekten uygun fiyata-ihtiyacım olan bir parça bulur ve sadece onu alır-dönerdim.


Bu sefer sabah girip, akşam çıkmak şartıyla neredeyse üç günümüzü sadece IKEA'da geçirdik.


(Tek bir parça almadan çıktığım için kendimle gurur duyuyorum)


Baktım en uygun fiyatlar IKEA'da; sloganlarının hakkını verip ''evimizin her şeyi'' yapmaya karar verdim :)


Haggaten, en ucuz ürünler IKEA'da :) Ne diye gidip başka markalara/ürünlere çuvalla para dökeyim?


Nasılsa her ürünü 5 ila 20 yıl arasında garantili, bir şey olursa gider değiştiririm. Her ürün bir setin-serinin parçası olduğu için aklıma bir şey gelirse gider alır eklerim; yeni aldığım parça sırıtmaz :)



Neyse efenim, sizinle IKEA maceramızdan bir kaç kare paylaşmak istiyorum.


Yukarıdaki fotoğraf menülerinden, o tatlı ne idiyse tadı hala damağımda :)


Bir sonraki gidişimde adını-sanını not edip, tarifi bulup yapacağımdır.


Elmalı turtası da şahaneydi. Kahvesi de ''eh işte!'' idi :)






Şimdi, oluşturmaya karar verdiğim okuma köşemi paylaşacağım.






ikea evimizin her seyi 2






Budur :)


Sallanan koltuğu test ettim-bir onayladım ki, İsviçreli bilimadamları görse ağızları açık kalır, gözlük camları çatlardı  :)


Koltuk şahane; ergonomik, eriprostik, kolleroptik ve de fantastik :)


Üstteki iki kelimenin kaynağı totom olup başka bir anlama geliyorlarsa bana söyleyin :) Bilmemek değil, öğrenmemek ayıptır ne de olsa :)


Koltuğa oturduğum an sırtımı, belimi ve de başımı-ensemi desteklediğinden hoşuma gitti.


''Benımlesın!'' dedim ve alınacaklar listesine ekledim. Rengine henüz karar vermedim :)


Koltuk ne kadar sallananından da olsa, ayak uzatacak bir puf lazımdı, o da takımında var zaten.


Arkadaki kitaplık beni benden aldı. Her ne kadar benim o rafları doldurmam en iyi ihtimalle beş yılımı alacak olsa da ben sevdim ya; benimdir! :)


Aydınlatmaları da sevdim ama ben bu kareye almamış olduğum tepedeki lambaları daha çok sevdim.


Okuma lambası zaten bir içim su.


Bu seti böyle komple alıyorum -işşalla! :)






Sonracığıma...


Futmak! :)






ikea evimizin her seyi 3






Mutfak işi zor iş :)


Hazır set satıyorlar -ekonomik görüneninden- ama o hazır set bizim mutfakta ''at çüküne kelebek konmuş'' gibi görüneceğinden IKEA'dan bir uzman arkadaşın totosunu kaldırıp evimize gelmesi, ölçüleri alıp, elektrik-su sistemini, priz yerlerini ve de beyaz eşyaları göz önünde bulundurarak proje hazırlaması ve gelip monte etmesi gerekiyor.


Az tuzlu olacak ama mutfağa girdiğimde ''Oh be!'' demek istiyorum. Ne kadar kullanışlı olursa mutfakta geçireceğim zamanı o kadar eğlenceli ve de ''lezzetli'' kılar diye düşünüyorum.


21 numaranın rengini sevdim. Mutfak bankosu da yakından bakıldığında çok cici.


Son anda karar değiştirmezsem bu da ''Benımla'' :)






Gelelim yemek masası olayına.


Burada -kusura bakmayın- diyeceğim.


Salonun bir köşesinde kocaman yer kaplayan bir masa, dört/altı sandalye, bir vitrin kadar sinirime dokunan başka da bir şey yoktur herhalde.


Sevmiyorum.


Yemek masası dediğin, -adı üstünde- yemek-içmek için kullanılır. Kocaman yer kaplayıp, süs eşyası niyetine köşede dursun diye alınmaz.


O sebeple yemek odası istemedim, yemek odası takımlarına bakmadım bile.

Pratik-yer kaplamayacak masa/sandalye arayışına girdim ve -şimdilik- şöyle bir çözüm buldum.






ikea evimizin her seyi 4






Masaysa masa; sekiz kişiye ziyafet verebilirim :)


İstediğim amaca uygun kullanabilirim. Mutfaktan salona, salondan balkona taşıyabilirim.


Kullanmadığımda kapatabilirim ve yarım metre karelik bir alan kaplar :)

Buna uygun katlanan sandalyeler de budum...daha ne olsun?


Üç tane de çekmecesi var, ne istersem doldururum içine.


Bence çok iyi de olur, pek güzel de olur, mis gibi olur yani :)






Perde olayına en son gireceğimdir.


Baktım, gördüm, fikir edindim seçeneklerim hakkında :)







ikea evimizin her seyi 5




Yoruldum :)


Hemen toparlayıp bitireyim gönderiyi :)


Salon, yatak odası takımı, banyo dolapları derken altı yüz küsur fotoğraf çekmişim :)


Ayda iki IKEA gönderisi yapsam kaç yıl götürür beni siz hesaplayın :)






Banyo baktık sonra.


IKEA'da benim istediğim ''banyo'' olmadığı içim istikameti başka bir gün OBI'ye ve Castorama'ya çevirdik.


Türkiye'de Castorama ve OBI var mı bilmiyorum.


Varsa ne ala, yoksa bizdeki Koçtaş veya Bauhaus'ın aynısının tıpkısı işte :)


Orada çok beğendiğim banyolar buldum :)


Meselam;







ikea evimizin her seyi 6




Böyle bi' banyo bence çok güzel olabüle :)


Banyo konusunu kafamda netleştirmedim ama genel olarak ''açık renk'' kullanmak istediğime ve de banyoda küvet istemediğime eminim :)


Böyleyken böyle işte.




Ne zaman taşınıyorsun? diye soracak olursanız; inanın bilmiyorum :)

Kendimi hiç sıkıntıya sokamam


Amaaaa...


Benim sağıma-soluma da belli olmaz :)


Son anda, içime sinmeyen bir durum söz konusu olursa anlaşmayı yakar, notere, çevirmene ve de peşinata saydığım paraya ''Başımın gözümün sadakası'' gözüyle bakar, gidip Avustralya'ya da yerleşebilirim :)


Hayat benim, keyif benim! :)))






Biliyorum ki; ev-bark sahibi olacağım için can-ı gönülden sevinen arkadaşlarım olacaktır.


Onların samimi sevinçlerine peşin peşin teşekkür edeyim :)))


Kalp kalp kalp :)






''Neden taşınmadan yazdın? Nazar değer, göz değer'' diyenler de çıkacaktır.


Gözü olanın gözü çıksın be! :) Tü-tü-tü! Kırk bir kere maşşallaaaa bana! :)))


Değil mi ama? :)



Başka bir ihtimal daha var-MIŞ :)

Bunu da geçen gün ''kuzum''la 7.5 saat süren -yazıyla yedi buçuk saat- Skype görüşmemiz sırasında fark ettik :)


O ihtimale karşı, bu gönderimi yine kuzum'dan öğrendiğim ve üç gündür dilime doladığım cümleyle bitiriyorum.


ÇEKEMEYEN (varsa) ANTEN TAKSIN!


Asdfghjklkjhgfdsasdfghjklkjhgfdsa


Seviyorum seni Lou'm! :)


Görsel: Sahibinin sesi - Sittirella marka




Thursday, September 26, 2013

Kiraz Zamani - Memleket Halleri



Aylar suren suskunlugun ardindan yeniden duzenli olarak yazmaya baslamak ne zormus meger! Onlarca sey olup biterken bir turlu elim erip bloga yazi yazamiyorum.






Bilgisayarimdaki fotograf dosyalarini toparlarken cikti bunlar ortaya, taa Mayis ayindan kalma... Firsat bu firsattir deyip oturdum bilgisayarin basina :)






Memleket ziyaretimiz sirasinda yillardir yapamadigimiz, aklimizda kalan, icimizden gecen ne varsa yapalim dedik, hazir zamani da bu kadar genis tutmusken. 


Kocakisisi bir Istanbul cocugu olarak (cogu Istanbul cocugu gibi) hayatinda hic köy gormemis! Ben bu cumleyi soyleyince Bursa da aile efradini cogu sasirip "hic mi??" diye sordu durdu, o yuzden ekran basinda sizde sasirdiysaniz sakin sasirmayin :) Istanbulun tasi topragi altin diye diye gocenler sagolsun Istanbul ve cevresinde ekilecek arazi mi birakmis ki gorsun cocuklar. Oyle iki uc meyva agacindan veya uc bes ekili sebzeden bahsetmiyorum, tam tekmil köy hayatindan bahsediyorum. Eh durum boyle olunca dedik ayiptir, Bursa ovasinda onca koy varken (sukur hala daha var ama bir 10 yila kalirmi mechul) ve yaninda bizlerin de aile bireylerinin bir kismi hala daha koyde yasarken gitmemek olmaz :)






Mayis ayi sonuydu, ozellikle kiraz ve visnelerin mevsimine de denk getirdik ki hem kocakisisinin en sevdigi meyvalardandir visne hem de kiraz yemeye hasret kalmistik Singapurda 250 grami onlarca dolar oldugu icin.



kiraz zamani memleket halleri 1
 


Koyun girisinde kisa bir mola verip dut agaclarinda kalanlari talan ettik oncelikle :) Sonrasinda da sagolsun koyde hala oglu ve ailesi karsiladilar bizi. Oncelikle gulduk eglendik, bol bol muhabbet sohbet ettik, oturduk bir guzel karnimizi doyurduk. Köy insaninin misafir perverligi ve guzelligi bir baska oluyor, davranislari baska, ictenlikleri baska, hatta yemekleri bile bambaska... Bizim icin donatilan sofrada yedigimiz taze fasulyenin tadina doyamadik mesela, o nasil lezzetli nasil guzel bir fasulyeydi, zannedersem dunyanin en taze "taze fasulyesi" idi :)






Sonrasinda dediler haydi bahceye gidelim kiraz ve visne toplamaya. Tarla bayagi bir uzaklikta, ayrica yok oyle arabayla falan gitmek, zaten arabayla gitmek istesen bile gidilmez ki, bildigin dag tepe. Traktorun arkasina romorku taktilar haydi dediler dolusun traktore. Dayim hala oglunun yanina traktorun tepesine tunemis, dedik dusmeyesin tekerlerin altina :) Annemle yengem de romorkun on kisminda bulunan oturma yerini kapmislar mi! Bize kaliyor romorkun icine oturmak. Dedim haydi bakayim siz romorkun icine, orasi en mevki ve manzarali yer, biz oturucaz kocakisisi ile :)) Nasil bir cadalozum ama kendi kendime sastim :) Zavallilar boyunlari bukuk romorkun icinde yerlerini aldilar "biz gorduk gormedikler otursun" diyerekten.






Sonrasinda yaklasik 15 dakikalik bir yolculukla ulastik kiraz ve visne agacinin oldugu tarlaya. Ancak yol boyu oyle gulduk oyle eglendik ki kocakisisi ile anlatamam. Yollar dag tas koy yolu oldugundan tangir tungur gitmek zorunda kaldik. Zaten romork tepesinde oldugumuz icin de araba koltugu konforu aranmaz ancak oturdugumuz yerden dusmemek ve tekerlerin altinda kalmamak amaciyla bayagi bir efor sarfettik. Yol boyunca da ikinci fil turu vakasi mi yasiyoruz diye bol bol gulduk hani :)


Yollarin tangir tungur olmasinin yani sira essiz bir guzellik ve manzara da ayaklarimizin altinda seriliydi yalniz. Tutunup dusmemekle mesgul oldugum icin o ucsuz bucaksiz ve guzel manzaralari fotograflayamadigim icin pek bir uzgunum hani, neyse belki bir sonraki sefere artik.



kiraz zamani memleket halleri 2



Dedigim gibi 15 dakikalik bir traktor yolculugu sonrasi vardik tarlaya. Agaclarin her biri gencecik koylu kizlari gibi dogal ve guzeldi, kirmizi kirmizi suslenmis gibi, insan bakmaya doyamiyor. Tabii bak bak bir yere kadar :)) Kendimizi tutamayip (ve hatta tutmayip) daldik kiraz agaclarina :) Kirazi agacindan yemenin tadi da bir bambaska oluyor! Once yemekten sisip gobeklerimizden ayaklarimizi goremeyecek hale gelene kadar kiraz yedik sanirim. 



kiraz zamani memleket halleri 3



Sonrasinda da yanimizda goturdugumuz meyve kasalarini topladigimiz kirazlarla ve visnelerle doldurduk.



kiraz zamani memleket halleri 4



kiraz zamani memleket halleri 5


  kiraz zamani memleket halleri 6
 


Aksam uzeri kiraz yemekten yorulmus ve yorgunluktan bitmis olarak tekrar traktore atlayip donduk geriye. Yolda durup ayciceklerine, uzum baglarina ve bugday tarlasina bakmayi, armut agaclarini talan etmeyi de ihmal etmedik tabii :)






Eve donunce yeni dogmus onlarca hindi yavrusunu severken hala oglu dedi ki "siz esas yeni dogan buzagimizi gormediniz". Bu lafi duyup da gormememiz mumkun mu! Her ne kadar "yok siz giremezsiniz agila, ustunuz basiniz kokar, her yer b.k icinde" deseler de itiraz dinlemedik girdik agila :) Iyi ki de girmisiz yoksa bu pembe burunlu ufakligi gorme sansimizi kaciracaktik. Tabii agila girdigimiz icin agil efradi diger hayvanlarin bize inat mi yoksa sevgi gosterisi (!) olarak mi bilemem, bol bol pislemeleri ve uzerimize sinen cis kokusu da gunun hatirasi oldu :)



kiraz zamani memleket halleri 7



Yazmiyorum yazmiyorum, yazmaya baslayinca da duramiyorum sanirim :)


Oldukca uzun olmus bu yazi yine, yakinda yine devam edecegim simdilik bu kadar...


33. Nedesembeğenirsin Link Party Etkinliği


33. Nedesembeğenirsin link party etkinliğimize hoş geldiniz.

Etkinliğimiz bugün saat 09.00'da başlayıp, Pazartesi günü saat 09.00'da sona erecektir. Etkinliğe katılan çalışmalar arasında en çok tıklanan ilk üç çalışma her Pazartesi gecesi saat 21.00'da açıklanmaktadır.


Etkinlik Kurallarımız;

1. Bloğumuzun izleyicisi olunuz.

2. Etkinliğimize katıldığınız çalışmanızla ilgili yazınızın altına aşağıdaki butonumuzu yerleştiriniz.



33 nedesembegenirsin link party etkinligi 1





Wednesday, September 25, 2013

Derinliğini Bilmediğiniz Sulara Balıklama Atlamayın!!


Kulaklarımda ki sorun nedeniyle bu şekilde atlama şansım yok, ancak çevremde çok karşılaştığım bu üzücü duruma bende dikkat çekmek istedim.Lütfen izleyin ve sizde paylaşın.





kynk.


Adıyaman Tavası Tarifi



Adıyaman Tavası Tarifi, Adıyaman Tava, Adıyaman Tavası Nasıl Yapılır Tarifi, yemek tarifleri,, adıyaman tavası tarifleri, adıyaman tavası pişirmek için malzemeler,, adıyaman tavası yapımı, adıyaman yemekleri resimli, adıyaman yemekleri tarifleri, misyemek, adiyaman patlican köfte tarifi






Adıyaman Tavası Tarifi


Malzemeleri:





  • Yarım kilo kuzu eti

  • 6-7 tane patlıcan

  • 6 tane domates

  • 100 gram yeşil biber

  • 1 tane kuru soğan

  • 5 diş sarımsak

  • Yarım kaşık domates salçası

  • 1 çay bardağı zeytinyağı

  • 1 tatlı kaşığı pul biber

  • Tuz


Yapılışı:

Et , soğan, yarım çay bardağı zeytinyağı, domates salçası ve pul biberle birlikte tencerede iyice karıştırılır.

Tencerenin dibine elle bastırılarak yayılır.

Bütün sebzeler yıkanır, süzülür.

Patlıcanlar alaca soyulup küp küp doğranır.

Tencereye alınır etin üzerine yayılır.

Biberler yemeklik doğranır.

Sarımsaklar iri doğranır, tencereye alınır.

Soyulup, yemeklik doğranan domatesler en üste yayılır.

Tuz domatesin üzerine serpilir.

Kalan zeytinyağı üzerine gezdirilir.

Ocağa alınır, kaynadıktan sonra altı kısılır.

Pişme süresi biraz uzun, ben bu yemeği kısık ateşte 2.5-3 saat pişirdim.

Bütün sebzelerin suyunu bırakıp çekmesi ve kıvamını bulması gerekir.

Tava aynı şekilde hazırlanıp fırında da pişirilebilir.

Ben genelde ocakta pişirdikten sonra, yarım saat fırında üstünü kızartıyorum.

Fazla suyunu çeken tava daha lezzetli oluyor..

En Mavi Göz - Toni Morrison



en mavi goz toni morrison 1


Hüzün veren bir kitap...


EN MAVİ GÖZ


Yazarı: Toni MORRISON


Çeviren: İrfan Seyrek


Yayın Hakları: Can Yayınları


www.canyayinlari.com


-         1.basım: 1993


-         6. basım: Mart 2011


-         214 sayfa


Kitabın Orijinal Adı: The Bluset Eye, 1970






Kitaptan Alıntılar;






        * Alevleri bekleyen ateş tanrısı Vulcan…






^-^ KEDİLER ^-^






        * Marie usulca, kedi mırlaması gibi, sevecenlikle geğirdi.






*Kediye bakın gidiyor miyav miyav oynamaya.






*Ara sıra herhangi bir canlıya yöneltir sevgisini. Kendisinin düzeninden, kusursuzluğundan, bağlılığından hoşlanan; kendisi kadar temiz ve uslu bir kedi olabilir bu canlı. Kedi bir pencere eşiğinde sesini çıkarmadan oturur, gözleriyle okşar onu. O da kediyi kollarına alır, kedi arka ayaklarıyla göğsünün üzerinde basacak yer ararken ön patileriyle de omzuna tutunmaya çalışır. Parlak tüylerini okşayıp o tüylerin altındaki karşı koymayan kedi teninin sıcaklığını duyar. En hafif dokunuşunda bile yalanır, gerinir, ağzını açar kedi. Esmer kadın elinin altında kıvrılan, kösnül hazzın doygunluğuyla gözleri baygınlaşan bu kediden gelen tuhaf ve hoş duyumu kabul eder. Masa başında yemek hazırlarken, kedi kadının bacaklarına dolanır, bacaklarına sürtünen tüylerin vermiş olduğu ürperti kalçalarına dek yükselirken turta hamuruna gömdüğü parmaklarını titretir biraz.






*Ya da oturup The Liberty Magazin’deki ‘Yücelten Düşünceler’i okurken kucağına atlar kedi. Kadın o yumuşak tüy yumağını okşar, hayvanın sıcaklığını kucağının gizli bölgelerinin…






*Kocasının onun gönlünde ilk sırayı aldığının her zaman bilincindedir kedi.






*Çocuğun, annesinin kendisine karşı davranış ile kediye karşı davranışı arasındaki ayrımı anlaması için uzun bir süre geçmemişti. Çocuk büyüdükçe, annesine duyduğu düşmanlığı kediye yöneltmeyi öğrenmiş, kedinin acı çektiğini görerek mutlu anlar yaşamıştı. Kedi yaşamını sürdürüyordu, çünkü Geraldine evden ender olarak uzaklaşıyor, Junior kediyi kızdırdığında, hayvanı o yatıştırıyordu.






*Geraldine, Louis, Junior ve kedi, Washington Irwing Okulu’nun oyun sahasının yanında oturuyorlardı.






*Kedi yavruları. Kedi yavrularımız var.






*Pecola arkasını döndü. ‘İşte yavru kedin!’ diye çığlığı bastı Junior. Büyük bir kara kediyi yüzüne doğru fırlattı. … kedinin tüyleri ağzına gelmişti. Kedi doğrulmak isterken Pecola’nın yüzünü, göğsünü tırmalamış, sonra da çevikçe yere atlamıştı.






*Ayak bileklerinin çevresinde tüylü bir şeyin dolaşmasıyla havaya sıçrayan Pecola, onun bir kedi olduğunu daha sonra anlamıştı. Kızın bacaklarının arasında dolanıp duruyordu kedi. … kediye dokunmak için çömeldi. … kedi dizine sürtündü kızın. Kapkara bir kediydi, koyu ipeksi bir kara. Burnuna doğru sivrilen gözleri ise mavimsi yeşildi. Işıkta buz mavisi gibi parlıyorlardı. Pecola kedinin başını okşadı; sızlandı kedi, zevkten dilini dışarı çıkarıyordu. Kara yüzündeki mavi gözleri etkilemişti Pecoloa’yı.






*… kedinin sırtını okşayan Pecola’yı gördü.  Kedinin başıyla gerinmesini, gözlerini baygınlaştırmasını izledi. Annesi okşarken de gene böyle karşılık veren hayvanın yüzündeki bu anlatımı pek çok kez görmüştü.






*‘Kedimi ver bana.’ Hem beceriksiz hem de güvenli bir hareketle kediyi arka bacağından kavradığı gibi savurmaya başladı.


Kedinin başta kalan pençeleri gerilmişti, dengesini sağlamak için karşısına ne çıkarsa tutunmaya hazırdı, ağzını iyice açmıştı, gözlerinde mavi şimşekler çakar gibiydi.






*Pecola çocuğun kediyi savuran kolundan yakalamıştı. … Junior düşerken kediyi bırakmış, kedi de hava dönerken birden bırakılmasıyla birlikte hızla pencereye çarpmıştı. Aşağıya yuvarlanarak kanepenin arkasındaki radyatörün üzerine düştü kedi.






*Kedimizi öldürdü o’, dedi Junior. Üzerinde kedinin yattığı radyatörü gösterdi…






*… radyatöre doğru giderek kediyi kaldırdı. Kedi gevşek duruyordu kollarında, yüzünü hayvanın tüylerine sürdü.






*Kedinin sırtının ardından bakıyordu…






*Kedi sarsıldı, kuyruğu titredi.






*Konuşacak bir kedim bile yoktu…






                                             Okuduğum tarih: 9 Ağustos 2013






Yazar Hakkında Bilgi= Tony Morrison (Asıl adıyla Chloe Anthony Wofford) 18 Şubat 1931'de Ohio eyaletinin Lorain kentinde Afrika kökenli bir işçi ailesinin kızı olarak dünyaya geldi. Waşington'daki Howard University'de edebiyat okudu. Öğreniminden sonra 1955 -1957 yılları arasında Teksas Southern University, sonrasında 1964 yılına kadar da Howard University'de ders verdi. 1965 - 1983 yıllan arasında da New York'da Random House yayınevinde editörlük yaptı. 1970'de ilk romanı The Bluest Eye (En Mavi Göz)ü yayınlandı. Ama uluslararası üne yedi yıl sonrasında yayınlanan romanı Song of Solomon (Solomon'un Şarkısı) adlı romanıyla kavuştu.


Toni Morrison 1981 yılından beri Amerikan Sanat ve Edebiyat Akademisi üyesidir. 1989 yılından beri de New Jersey'deki Princeton üniversitesinde ruhbilimi profesörü olarak görev yapmaktadır.


1993 yılında Nobel Edebiyat Ödülü kazanmıştır.



Önemli Eserleri:




The Bluest Eye (En Mavi Göz)


Sula 1973


Song of Solomon 1977 (Solomon'un Şarkısı)


Tar Baby 1981 (Katran Bebek)


Beloved 1987 (Sevilen)


Jazz 1992 (Caz)


Paradise 1999 (Cennet)


Love 2003 (Aşk)






http://www.turkceciler.com/toni-morrison.html






Çeviren Hakkında Bilgi: İrfan Seyrek- 1947 yılında İzmit’te doğdu. Öğrenimini İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde tamamladıktan sonra 1976-1985 yılları arasında Marmara Üniversitesi’nde İngilizce ve çeviri öğretmeni olarak görev yaptı. Aynı görevi 1986’dan bu yana Yıldız Teknik Üniversitesi’nde sürdürüyor. Çevirmen olarak Robert Thurman’ın Tibet’in Mücevher Ağacı, Toni Morrison’un En Mavi Göz, Bret Easton Ellis’in Sıfırdan Az, Marianne Wiggins’,n John Dolar, Rose Tremain’in Renk adlı kitaplarını Türkçeye kazandırdı.






ARKA KAPAK –






Amerikalı Zencilerin zorlu yaşamlarını, fantastik dili ve şiirsel üslubuyla anlatan Toni Morrison, son yüzyılın en saygın yazarları arasında gösteriliyor.


       1940'ların ABD'sinde, yoksul bir Zenci ailenin küçük kızı Pecola, gözlerinin mavi olması için her gece Tanrı'ya dua eder. Gözleri mavi olursa, çok güzel bir kız olacak, babası içmeyi bırakacak ve annesini dövmeyecek, kardeşi evden kaçmayacak, Pecola'nın yaşamındaki her şey değişecektir...

1988'de Pulitzer Ödülü'ne, 1993'te de Nobel Edebiyat Ödülü'ne değer görülen Toni Morrison, 1970'te yayınlanan ilk romanı En Mavi Göz'de, çok küçük yaşta acımasız ve amansız bir dünyayla tanışan Siyah bir kızın öyküsünü anlatıyor. Aşk, Sevilen, Cennet, Katran Bebek ve Sula adlı romanlarıyla okurlarımızın da en sevdiği yazarlar arasında yer alan Morrison, Siyahların ABD toplumundaki zorlu yaşamını tüm çelişkileriyle gözler önüne seriyor.

En Mavi Göz, Nobel Edebiyat Ödülü'ne giden yolda atılmış sağlam bir ilk adım.



Ahşap Boyama Tepsi



Merhaba


Ahşap boyama tekniklerinden biri olan transfer tekniği ile yaptığım tepsiyi paylaşmak istedim.Bu çalışmayı kurs döneminde yapmıştım.Riskleri olan bir tekniktir ama sonuç dekupaja göre daha güzeldir.Bu çalışmada tepsinin içini kırık beyaz dışını yeşil renkle çalıştım.Seçtiğim resmin orjinal yüzüne transfer tutkalı sürüp yapıştırdım ve yirmi dört saat beklettim.Sonra sürekli elimi ıslatarak resmi soymaya başladım,riskli kısım burası ,çünkü resmin yırtılma ihtimali var.Soyma işlemi bittikten sonra resmin içindeki renklerle bütünleşen tamamlama kısmı da önemli resmin bütünlüğünü bozmadan uygun tonlarla çalışmak gerekiyor.Tüm bu işlemlerden sonra stencil ile farklı bir doku yakalamak istedim.Stencil çalışmasını tepsinin dışında da uyguladım.Yaptığım ahşap boyama çalışmalarında vazgeçilmezim yağlı boya eskitme ile tamamladım.Zor ama keyifli bir çalışmaydı umarım beğenirsiniz.






ahsap boyama tepsi 1







ahsap boyama tepsi 2



ahsap boyama tepsi 3



ahsap boyama tepsi 4
Sevgilerimle..

Tekrarlanan Çekiliş Sonucu



Bildiğiniz gibi 15 Ağustos günü çekilişimi sonlandırmıştım.


116 hak arasından kazanan 114. sıradaki Kırmızı Lale olmuştu.


Fakat kendisi bana hala geri dönüş yapmadığı için çekilişimi tekrarlamak zorunda kaldım.


tekrarlanan cekilis sonucu 1







tekrarlanan cekilis sonucu 2






Bu kez kazanan 35. sıradaki Bahçem Benim oldu.


Tebrik ediyorum.






 Ad / Soyad, Adres ve Telefon bilgilerini Salı gününe kadar mmerwe.blogspot@hotmail.com adresine bekliyorum.







Bohça Böreği




bohca boregi 1

Yepyeni bir hafta başladı ve ilk gün bitti bile.Sabah yayınlamayı planladığım Bohça Börek de bu saate kaldı.:)

Çok keyifli bir hafta sonu geçirdik.Haftaya da güzel başlamış olduk tabi.

Umarım bu hafta bu şekilde devam eder.Keyfiniz bol olsun.



Malzemeler:


  • 2 adet yufka

  • 1 çorba kasesi sıvı yağ + su karışımı

  • İç malzemesi isteğe bağlı olarak hazırlanır.(Ispanaklı tavsiyemdir)







Üzeri için: 1 yumurta






bohca boregi 2






Yapılışı:



  • Tek yufkayı tezgahın üzerine serin.

  • Üzerine su ve yağ karışımından her yerine gelecek şekilde sürün.

  • Yufkayı zarf şeklinde katlayın.

  • Önce sağ tarafı içe sonra sol tarafı içe daha sonra yukarı ve aşağı tarafı içe katlamak zarf şeklidir.

  • Her katlanan kenar aynı eşitlikte olmalı.

  • Tekrar yağlı karışımdan sürün ve bıçak ile 4 eşit parçaya kesin.

  • Her bir karenin içine iç malzeme koyun ve bohça şekli verin.

  • Diğer yufkayı da aynı şekilde yapın.

  • Toplamda 8 adet börek çıkıyor.

  • Yağlı kağıt serili fırın tepsisine dizin.

  • Üzerine yumurta sürün ve 180 derece fırında kızarana kadar pişirin.



bohca boregi 3







Keramika ürünlerine buradan ulaşabilirsiniz.










bohca boregi 4














Gürallar ArtCraft ürünlerine buradan ulaşabilirsiniz.



Monday, September 23, 2013

Rulo Poğaça




rulo pogaca 1

Okulların açılması ile hareketli bir haftayı geride bıraktık.Bu arada da beslenme sezonunu da açmış olduk.

Evde hazırlamış nefis poğaça ve börekler de istenmeye başlandı.

Yoğun bir hafta sonu bizi bekler.Anneanne ve Dedemiz uzun yoldan evlerine dönüş yapacaklar.Çok mutluyuz biz.Hazırlıklar bizi bekler.Hafta başında görüşmek dileğiyle.

Mutlu ve keyif dolu bir hafta sonu sizlerin olsun.




Malzemeler:


  • 2 su bardağı ılık süt

  • 1 su bardağı sıvı yağ

  • 1 yumurta + 1 yumurta akı

  • 3 tatlı kaşığı toz şeker

  • 1 tatlı kaşığı tuz

  • 1 paket instant maya

  • 5,5 - 6 su bardağı un







İç malzemesi için:



  • 6-7 tane haşlanmış patates

  • Tuz,karabiber,pul biber,kuru nane

  • 3 yemek kaşığı zeytinyağı




Üzeri için : 1 yumurta sarısı






rulo pogaca 2






Yapılışı:



  • Derin bir kaba sıvı malzemeleri alın.Karıştırın.

  • Tuz ve şeker ekleyin.

  • Yavaş yavaş un ve maya ilavesi ile yumuşak bir hamur hazırlayın.

  • Ilık bir ortamda 30 dk dinlendirin.

  • Patatesleri ezin tuz,baharat ve zeytinyağı ile bir kaç dakika ocakta kavurun.

  • Hamurdan büyükçe beze koparın.

  • Hafif un serpilmiş tezgahın üzerinde servis tabağı büyüklüğünde açın.

  • Bir kenarına patatesli iç koyarak rulo sarın.

  • Bıçak yardımı ile 3 parmak genişliğinde dilimleyin.

  • Yağlı kağıt serili fırın tepsisine aralıklı olarak dizin.

  • Bütün hamur bitene kadar aynı işlemi uygulayın.

  • Üzerine yumurta sarısı sürün ve 180 derece fırında kızarana kadar pişirin.



rulo pogaca 3


Gürallar ArtCraft ürünlerine buradan ulaşabilirsiniz. 


rulo pogaca 4







Keramika ürünlerine buradan ulaşabilirsiniz.



DOMATES SOSLU MAKARNA



domates soslu makarna 1


Maşallah ne yağmurdu öğle okul çıkışı bir ıslandım ki sormayın.Rahmettir berekettir ama şemsiyesizde yakalanmamak gerektir. :))


Malzemeler:


-1 paket makarna


-3 tane orta boy domates,


-1 tane orta boy soğan,


-1 tane yeşil biber,


-1 çay bardağı zeytin yağı,


-tuz,karabiber,kırmızı biber


Yapılışı:


-Makarnayı üzerindeki tarife göre haşlıyoruz.Makarnamız haşlanırken bizde sosunu hazırlayabiliriz.


-Tencereye 1 soğanı yemeklik doğruyoruz,Zeytinyağını ekleyip soğanları sararıncaya kadar pişiriyoruz.


-Daha sonra biberleri küçük küçük doğruyoruz,soğanların üzerine ekliyoruz.3-4 dakika kadar pişiriyoruz.


-Domateslerin kabuklarını soyup küp küp doğruyoruz.Karışımın içine ekleyip pişmeye bırakıyoruz.


-Piştikten sonra üzerine tuz,karabiber,pul biber ekleyip haşladığımız  süzdüğümüz makarnanın üzerine ilave edip karıştırıyoruz.


Afiyet olsun







ŞİFA KAYNAĞI TON BALIKLI YEŞİL SALATA



sifa kayna i ton balikli yesil salata 1
Malzemeler:

* 1 tane yıkanmış doğranmış kıvırcık marul

* 1 kutu konserve mısır

* 1 kutu konserve Meksika fasulyesi

* 1 büyük kutu ton balığı konservesi

* 1 tane iri doğranmış domates

* Yarımşar demet iri kıyılmış maydanoz,dereotu,taze nane

* 1 demet ince kıyılmış taze soğan


Sosu İçin:

* 1 limonun suyu

* 1 çay bardağı sızma zeytinyağı

* 1 yemek kaşığı nar ekşisi

* 1-2 yemek kaşığı elma sirkesi

* 3-4 diş iyi dövülmüş sarımsak

* Tuz,pul biber


sifa kayna i ton balikli yesil salata 2
Yapılışı: Doğranmış marulları geniş bir salata tabağına koyun, sırayla yeşillikleri, fasulyeyi, mısırı en son ton balığını koyun.Başka bir geniş kapta sos malzemelerinin hepsini koyun iyice çırpın salataya dökün, salatanızı 10 dk. bekletin servis yapın.

Afiyet Şeker Olsun..


NOT:

* Salatamız çok besleyici ve çok lezzetlidir.

* İçine koyacağınız malzemeleri kendiniz değiştirebilirsiniz.

* Meksika fasulyesi yerine haşlanmış bizim fasulyeyi veya haşlanmış nohut, börülce koyabilirsiniz.

* Meksika fasulyesini kuru alıp kendiniz haşlayabilirsiniz.

* Mısırı kendiniz haşlayıp koyabilirsiniz.

* Ton balığın istediğini çeşidini koyabilirsiniz.

* Tuz , baharat ve yağ miktarları size kalmıştır.

* Sosu kapalı bir kap içinde iyice çırpın daha güzel sosunuz olur.

* İsteyen üzerine yeşil veya siyah zeytin koyabilir.




AKRANI İLE UÇMAYAN KUŞ SEMADA HU ÇEKER. sifa kayna i ton balikli yesil salata 3

Sunday, September 22, 2013

ISLAMA KÖFTE (ADAPAZARI YÖRESİ)





islama kofte adapazari yoresi 1
 Malzemeler:


Köftesi İçin:

* 500 gr az yağlı döş tarafından köftelik kıyma

* 1 tane rendelenmiş kuru soğan

* 1 tane yumurta

* 2 dilim ufalanmış bayat ekmek

* Ekmekleri ıslamak için 1 fincan soğuk süt

* Tuz, baharat çeşitleri


Islama Ekmek için :

* 10-12 dilim bayat ekmek

* 3 su bardağı et suyu veya ilikli kemikten çıkarılmış kemik suyu

* Toz kırmızı biber

* 1 yemek kaşığı tereyağ


Yanına konulacak malzemeler:

* Yuvarlak dilimlenmiş domatesler

* Sivri biberler

* Halka kesilmiş soğanlar 

* 1 baş sarımsak

Köftenin Yapılışı: köftelik malzemenin ekmek hariç hepsini karıştırın, ekmeği sütte ıslatın sıkın köfteye ilave edin iyice yoğurun en az 15 dk.köfte malzemesi hamur gibi olmalı,köfteyi buzdolabında 1 saat bekletin, çıkarın. El ayasın dan biraz küçük yassı köfteler yapın bir kenarda bekletin.Başka bir tarafta et suyunu veya kemik suyunu kırmızı toz biberi biraz ısıtın ılık olarak bekletin, Köfteleri mangalda, ızgarada veya teflon tavada arkalı önlü ızgara yapın.Bayat ekmekleri ılık kemik suyuna batırın ve ızgarada kızartın, servis tabağına 2 dilim ekmek üzerine köfteleri ve ızgara yapılmış biber,soğan,sarımsak ve domateslerle sıcak sıcak servis yapın.

Afiyet Şeker Olsun..




islama kofte adapazari yoresi 2


NOT:

* Islama köfte Adapazarı yöremize ait nefis bir yemektir.

* Et suyu ile ıslanıp ızgara yapılan ekmeklere doyum olmuyor.

* Köfteye koyacağınız tuz ve baharat miktarı size kalmıştır.

* Et suyu veya kemik suyunuz yağsız ise mutlaka tereyağ ekleyin.

* Yöresinde mutlaka kemik suyu kullanıyorlar.

* Kemik suyuna konulan tatlı toz biber ayrı bir lezzet katıyor.

* Köfteleri ve ekmeği mangalda kızartırsanız  daha lezzetli oluyor.

* Kişi başı 5 köfte  3 dilim ekmek yetiyor.

* Bizim malzemelerimizden 6 kişi doyuyor.

* Şiddetle herkese tavsiye ediyorum, ben hastasıyım..



AKÇA AKIL, ÖĞRETİR DON YÜRÜYÜŞ

  islama kofte adapazari yoresi 3

Saturday, September 21, 2013

SARIMSAĞIN FAYDALARI



sarimsa in faydalari 1
* Kastamonu ve yurdumuzun pek çok yöresinde  yetişen bir sebze, dayanaklı sarımsaklar Kastamonu da yetişir,Taşköprü ilçesi sarımsak cennetidir.

* Taşköprü sarımsağı beyaz,kışa dayanıklı,daha keskin kokulu,konserveye, turşuya dayanaklıdır.

* Kastamonu yöremizde Sarımsak festivali vardır.

* Sarımsak besin değeri ve vitamin açısından tam bir şifa kaynağıdır.

* Sarımsakta A,C,P,B grubu vitaminleri vardır.

* Kalsiyum,selenyum,magnezyum,potasyum gibi mineral açısından çok zengindir.

* Vücuda güç,enerji verir.

* İştah açar,hazmı kolaylaştırır.

* Balgam söktürür.

* Kabızlığı önler.

* Kalp ve damar hastalıkları için faydalıdır.

* Kanı temizler.

* Kuvvetli bir antibiyotiktir.

* Mikrop öldürücüdür.

* Kan dolaşımını dengeler.

* Damar sertliğini engeller.

* Damar tıkanıklığını engeller.

* Tansiyonu düşürür.

* Böreklerin düzenli çalışmasını sağlar.

* Basur,varis,astım,romatizma hastalıklarına iyi gelir.

* Şekeri dengeler.

* Sarımsağı çiğ olarak sürekli ve düzenli kullandığınızda faydalarını görürsünüz

* Bazı kaynaklarda pişmiş tüketmenin daha faydalı olduğu söyleniyor.

* Saçlara sürersek saçları besler ve güçlendirir.

* Zehirli hayvan ısırıklarına sürüldüğünde mikrobu öldürür.

* Sarımsak yağı cilde parlaklık verir.

* Sarımsak yağı eklem yerlere sürülünce ağrıyı keser.


sarimsa in faydalari 2
 * Sarımsağı bütün yemeklerinize 2-3 diş koymanız tavsiye edilir.

* Zeytinyağlı yemeklerin hepsine koyun.

* Turşuların olmazsa olmazlarıdır.

* Pizzalara, ekmeklere,soslara özel olarak ilave edilir.

* Köftelere konulur.

* Kabukları ile ızgarada pişirilip yenmesi tavsiye edilir.

* Sarımsakları soyun poşet içinde dondurucuda saklayabilirsiniz.

* Günümüzde sarımsak tozları bulunmaktadır.

* Sarımsak yedikten sonra ağzınızda maydanoz,nane,kakule,karanfil çiğnerseniz ağzınızın kokunu alır.

*Sarımsak yemeklere lezzet ve nefaset katar.



Anadolu da yaşayan insanların yıllar kullandığı sarımsak limon mucizesi reçetesini aşağıda veriyorum.

1. Reçete:


* 1 kg sarımsak soyulacak ve ezilecek

* 5 litrelik cam kavanoza konulacak

* Üzerine 1 lt su konulacak

* 5 adet limonun suyu konulacak,

* 1 lt. sirke konulacak

* Hepsi karıştırılacak

* Kavanozun kapağı kapatılacak

* Serin bir yerde 6-10 ay bekletilecek

* Günde bir tatlı kaşığı tüketilecek.

2. Reçete:

* 2 kg limonun suyu

* 40 diş soyulmuş dövülmüş sarımsak

* Cam kavanoza doldurun

* Karıştırın

* Ağzını kapatın

* Her gün çalkalayın

* Serin ve karanlık bir yerde bekletin

* 25 gün bekleyin

* Daha sonra aç karnına

* Yarım çay bardağı için.

* Mümkünse aynı saatte için.

* İçine ilave hiç bir şey koymayın (tuz,şeker gibi)


sarimsa in faydalari 3








sarimsa in faydalari 4

SARIMSAĞIN SEYREĞİ SIKINDAN İYİDİR.


SARIMSAĞI GELİN ETMİŞLER KIRK GÜN KOKUSU ÇIKMAMIŞ.


SİRKEYİ,SARIMSAĞI DÜŞÜNEN PAÇAYI YİYEMEZ.

Friday, September 20, 2013

Tiramisu



tiramisu 1



Tiramisu






1 Pastaban


1 Su bardağı sıcak su


1 Yemek kaşığı granül kahve


1 Yemek kaşığı şeker


Kakao


Kreması İçin:


4 Su bardağı süt


1 Yumurta


1 Paket Labne peyniri (200gr.)


3 Kahve fincanı un


3 Kahve fincanı şeker







Yapılışı: Peynir hariç tüm krema malzemelerini karıştırıp pişirin. Kremayı ocaktan alıp, 10-15 dakika soğuttuktan sonra içine labne peynirini katıp karıştırın. Kremayı önce oda ısısında sonra da buzdolabında soğutun. 1 Su bardağı sıcak suyla, kahveyi ve 1 yemek kaşığı şekeri karıştırıp soğutun. Pastabanın alt katını kahveli suyun yarısıyla ıslatın. Üzerine kremanın yarısını sürün. Pastabanın üst kısmını kremanın üstüne koyun. Üzerini kalan kahveyle ıslatın. Kalan kremayı da pastanın üzerine sürün. Kakaoyu tiramisunun üzerine eleyin. Tiramisuyu buzdolabında 4-5 saat beklettikten sonra ikram edin. 


Wednesday, September 18, 2013

boncuklu etol örnekleri

Selam sevgili site takipçilerimiz. Simdiki konumuz boncuklu etol örnekleri.

 KARNIBAHAR ÖRNEĞİNİN YAPILIŞI













Bu yazi hakkinda daha fazla yazi inceleyebileceginiz onemli bir web sayfasi : etol örnekleri

halkalı boncuklu havlu modelinin yapılışı nasıl yapabilirim

Selam sevgili site ziyaretcilerimiz. Simdiki makalemiz halkalı boncuklu havlu modelinin yapılışı nasıl yapabilirim.


Sırma İple Örülmüş Halkalı Havlu Kenarı ...



Halkalarla yapılmış hem kolay hemde çok gösterişli bir kenar danteli örneği...;Halkalarla değişik modelleri buradan bulabilirsiniz.


halkali boncuklu havlu modelinin yapilisi nasil yapabilirim 1


 Havlu altın rengi çiçek işlemeli, pullu ve çok pılrıltılı... Havluda yalnız beyaz ve sırma renkleri olduğu için pikosunu  sırma renk ikili bir piko deseni yaptım. Bizim kız sarayda yetişmiş sanki, masallarda olur ya, yedi deveye yüklenir sultanın çeyizi. Bizimkine yedi deve yetmeyecek :) 


halkali boncuklu havlu modelinin yapilisi nasil yapabilirim 2


Atmış adet küçük halkayı (yaklaşık 1cm çapta) istediğiniz renk iple, iki kere tığ üstü alıp 4'lü terabzan yapıp 4 zincir çekip halkaya sabitleyin, tekrar 4 zincir 4'lü trabzan, şeklinde örerek 60 motif yapın. Kontürleri için altın, gümüş veya başka bir renkleönce 15 tanesini yarım sık iğne örüp birleştirin. 15. ye gelince geriye dönüp2. sıranın ilkini yarım, 3. sıradaki teki tam, dönüşte yarım bıraktığımızı bir sonraki trabzan dörtlüsüne kadar, ikinci sıra için bir motif tam, alt sıraya kadar tamamlayın. Diğer üçgene kadar sık iğne üçgende tekrar aynısı  olacak şekilde örün. İsterseniz içine boncuklarda dikebilirsiniz. Öyle de çok şık oluyor...



Ziyaret edilmesi gereken enterasan konular ve siteler : boncukla islenmis en guzel havlu kenari modelleri

Tuesday, September 17, 2013

kemal paşa tatlısı tarifleri

Merhabalar degerli web sitesi takipçilerimiz. Simdiki yazimiz kemal paşa tatlısı tarifleri.

İnanın bu tatlının yapılışı adı kadar uzun değil. Gayet pratik ve yoğun tatlı isteğini bastıracak türden. Ramazanın ilk günleri kriz halinde tatlıııı tatlıııı!!!! diye inlerken aklıma daha önce yaptığım Kemalpaşalı yalancı tavuk göğsü geldi.  Fakat sıcak ve akşam üzeri halsizliğinde hiç de uzuuuun uzun tavuk göğsü pişiresim yoktu ve marketten Kemalpaşa alırken Dr Quetker in Damlasakızlı Muhallebisini de aldım. Sizler için de fikir olsun diye paylaşıyorum.


 


kemal pasa tatlisi tarifleri 1


 


 


Malzemeler:




  • 1 paket hazır kemalpaşa




  • 2 bardak şeker




  • 3 bardak su




  • 1 paket Dr Quetker Damla Sakızlı Muhallebi




  • 3,5 su bardağı süt




  • 1 kaşık margarin




 Yapılışı; Şeker ve  suyu geniş bir tencere de kaynatın. Kemalpaşaları ekleyin ve yaklaşık 10 dakika kadar arada karıştırarak kaynatın. 15 dakika kadar da dinlenmesi ve şerbetini iyice çekmesini bekleyin . Bu arada süt ve hazır muhallebi tozunu sürekli karıştırarak kaynatın ve 1 kaşık margarin ekleyin.  Muhallebiyi altı kısık olarak 1-2 dakika kaynatın ve mikserin yüksek devri ile çırpın. Dikdörtgen yada kare  bir borcama şerbetlenmiş Kemalpaşaları üzerine de muhallebiyi dökün. Geçen sefer zaten Kemalpaşaların bir kısmını kaselere pay etmiş kalanını dondurma yada sade olarak servis yapmıştım. Ama bu sefer tamamını geniş bir kaba boşaltıp doya doya muhallebili şerbetli tatlı yedim :)  Üzerini dilediğiniz gibi süsleyin ve afiyetle yiyin .


 



Ziyaret etmenizi onerdigimiz diger bir yazi : kemal pasa tatlisi hangi peynir ile yapilir

karalahana çorbası

Merhabalar sevgili web sitesi ziyaretcilerimiz. Simdiki yazimiz karalahana çorbası.



karalahana corbasi 1


MALZEMELER

1 demet karalahana

1 adet kuru soğan

1 su bardağı haşlanmış kuru fasülye

1 Türk kahve fincanı mısır unu

Sıvıyağ

Deniz tuzu

HAZIRLANIŞI

.Lahana yıkanır ve ince ince doğranır.

.Pişireceğiniz tencerenin yarısına kadar su ilave edilir.

.Suyun içine ince ince doğranmış soğan ilave edilir.

.Doğranan lahananın üzerine mısır unu serpilir ve bir iki kere alt üst edilir.

.Kaynamış olan suyun içine lahana ve haşlanmış kuru fasülye atılır.

.Burada dikkat edilmesi gereken nokta tencerenin kapağını asla kapatmıyoruz.

.Eğer kapatırsak lahana sararır.Kapatmazsak yeşil kalır.

.Çorba piştiği zaman ayrı bir kapta sıvıyağ kızdırılır ve çorbaya ilave edilir.

.Dilerseniz bu aşamada seviyorsanız iç yağı kullanabilirsiniz.

.Üzerine kırmızı pul biber serpebilirsiniz.

.Not:Su ölçüsünü kendi tencerenize göre ayarlayabilirsiniz.

Bazı yemekler vardır ne kadar uğraşsak annelerimiz gibi yapamayız.Benim için de Karalahana çorbası onlardan biridir.Annem çok güzel yapar.Her çorba yapışında mutlaka beni eve çağırır eğer gidemezsemde bana bir şekilde ulaştırır...Sizlerle paylaştığım çorba annemin yapmış olduğu çorbadır.Tarif birebir kendisinin ağzından yazılmıştır.Karadenizde karalahana çorbası yöreden yöreye farklılık gösterir.Bazı yerlerde içine barbunya,patates ilave edilir.Yukarıda vermiş olduğum tarif bu şekliyle hoşunuza giderse deneyin derim...



Kesinlikle onerdigimiz enterasan bir yazi : karalahana çorbası

2010 halkalı havlu kenarları örnekleri

Merhabalar sevgili web sitesi takipçilerimiz. Yogun talep üzerine sizlere bugün 2010 halkalı havlu kenarları örnekleri yazisini paylasmaya karar verdik.


HALKALI HAVLU KENARI ÖRNEKLERİ


MERALSEVİM adlı kullanıcımızın gönderdiği diğer bir model hepsi birbirinden güzel ve değişik ellerine sağlık gerçekten emek isteyen örneklerl


2010 halkali havlu kenarlari ornekleri 1



Hosunuza gidebilecek guzel konular ve siteler : hafif güllü havlu danteli

bursa dantelleri

Selam sevgili site ziyaretcilerimiz. Bugunku makalemiz bursa dantelleri.




bursa dantelleri 1











Hayırlı Cumalar Sevgili İzleyenlerim!!!






Tarih kokan yeşil Bursayı gezerken Ördekli Kültür Merkezine gittik...Ördekli hamamı restore edilerek düzenlenmiş...Tek kelime ile mükemmel olmuş,çok beğendim iyiki gittim...Osmangazi Belediyesini tebrik etmek gerekiyor.Böyle anlamlı bir çalışma neticesinde büyük bir değer oluşturdukları için...














bursa dantelleri 2






Ben birkaç fotografla görüntülemeye çalıştım ama ayrıntılı olarak Ördekli Kültür Merkezini buradan gezebilirsiniz...






bursa dantelleri 3



















bursa dantelleri 4






Dışarıda sıcaktan bunalırken içeriye girdiğinizde hissettiğiniz serinlik ve mistik koku bambaşka duygulara sürüklüyor sizi...






bursa dantelleri 5






İçilen çeşitli Osmanlı şerbetleri içinde en çok beğendiğimiz Demirhindi şurubu oldu...İstanbuldan demirhindiyi alıp bende şurup yaptım daha sonra paylaşacağım...






Şurubumuzun yanında abdal simiti vardı...






bursa dantelleri 6






Sanat ve Kültür etkinliklerinin düzenlendiği merkezden görülmeye değer resimler...






bursa dantelleri 7














bursa dantelleri 8





















Sevgi ve muhabbet ile....









Tavsiye ettigimiz guzel konular ve siteler : yeni damat havlu kenarlari